Geçtiğimiz
yılın Aralık ayı içerisinde Prof. Dr. Mustafa Özcan tarafından hazırlanan “OKULDA ÜNİVERSİTE: Türkiye’de öğretmen
eğitimini yeniden yapılandırmak için bir model önerisi” başlıklı bir
çalışma TÜSİAD tarafından yayınlandı. Ancak bu rapor da maalesef geleceğimizi
ilgilendiren diğer önemli ve stratejik konular gibi kamuoyu gündeminde kendine
hak ettiği yeri bulamadan geçiştirildi. Hâlbuki rapor çok önemli bir konuya
ışık tutarak 21. yüzyılda daha iyi bir nesil yetiştirebilmek için
öğretmenlerimize kazandırılması gereken becerileri sıralayarak eğitimde
reformun da ancak eğitimin ruhu olan öğretmenlerin yenilenmesi ile mümkün
olacağını belirterek köklü bir eğitim reformu öngörüyordu.
Bu raporda atıfta bulunulan B.
Trilling ve C. Fadel tarafından yazılan “21st Century Skills” (21. Yüzyıl
Becerileri) isimli kitabı incelediğinizde de buna benzer çalışmaların zaten
dünyada hızla yapıldığını, birçok ülkenin de eğitim sistemlerini yıllar
öncesinden bu yönde reformlar yaparak değiştirmeye başladıklarını ve hatta uzun
mesafeler kat ettiklerini fark ediyorsunuz.
Yapılan
çalışmaya satış ve pazarlama perspektifinden bakıldığında 21. Yüzyılda
öğretmenlerin sahip olması gerektiğine inanılan becerilerinin tamamının bir
analoji yapıldığında sadece satış ve pazarlama alanlarında değil hatta birçok
meslek dalında çalışanların da sahip olması gereken çağımızın ruhuna uygun
beceriler olduklarını rahatlıkla görebiliyorsunuz.
Tarım çağından sanayi çağına geçişin
1800’lü yılların son çeyreğinde buhar makinasının icadı ile başladığı kabul
edilmektedir. Fakat bunun net olarak ortaya çıkışı ancak Frederick Taylor
tarafından 1913 yılında yayınlanan “Bilimsel yönetimin İlkeleri” kitabı ve
Henry Ford’un bu ilkeler doğrultusunda Model-T aracını seri üretim ile üretmeye
başlaması sayesinde herkes tarafından net olarak görülebilmişti. Benzer şekilde;
1980’li yılların başından beri sanayi çağının artık geride kaldığı ve bilgisayarlar,
internet ve yazılımlar gibi hızla gelişen bilgi teknolojileri ürünleri
neticesinde yerini bilgi çağına bıraktığı da pek çok kişi tarafından dile
getirilmesine rağmen herkes tarafından ancak 1991 yılında fark edilmiştir. Bu yıl ABD’de ilk kez bilgi çağı ürünleri olan
bilgisayar, yazıcı, yazılım gibi ürünlere harcanan para, sanayi çağı ürünleri
olan tarım, sanayi, inşaat, nakliye ve enerjide kullanılan motor ve hammadde
gibi ürünlere harcanan paradan fazla olmuştur. Bu yıldan itibaren de bilgi çağı
ürünlerine yapılan harcamalar kat be kat artarak sanayi çağı ürünlerinin çok
önünde yer almıştır.
Trilling ve Fadel 21. Yüzyıl
becerilerine sahip olacak olan gelişmiş ülkelerin araştırma, geliştirme,
tasarım, pazarlama & satış ve küresel tedarik zinciri yönetimi gibi yaratıcı
işlerin önemli bir kısmını yaparak daha yüksek değer üreteceklerini ve bu
becerilere sahip olamayan az gelişmiş ülkelerin ise yaratıcı işler yerine
insanlar ve makineler tarafından yapılması gereken rutin işlerin büyük bir
kısmını yapmak zorunda kalacaklarını belirtiyorlar.
Eğer
günümüzde hiçbir şey eskisi gibi değilse ve geleceğin de bugünden çok daha
farklı olacağı herkes tarafından kabul edilmiş bir gerçek ise artık hangi işi
yaparsak yapalım sahip olmamız gereken beceriler neden sanayi çağı
gereksinimlerini karşılayacak şekilde olsun ki. Günümüzde bilgi ve küresel
rekabet çağını yaşıyoruz ve sahip olmamız gereken tüm donanım ve becerilerimiz
bu çağın gerekliliklerini karşılayacak yapıda olması gerekmektedir.
21. yüzyıl becerilerinin neler olduğu üzerinde
tam olarak anlaşma sağlanamamış olmasına rağmen üstünde ortak fikir birliğine
varılmış önemli beceriler mevcuttur. Bu becerilerin ülkeden ülkeye ve toplumdan
topluma farklılık göstermesi çok olağan olup, her ülke kendi ihtiyaç ve toplum
dinamikleri doğrultusunda gerekli becerileri belirlemektedir.
1-Eleştirel düşünme
|
7-Farklı dil ve kültürlerde iletişim
|
2-Dijital teknoloji kullanma
|
8-Küresel standartlarda kalite bilinci
|
3-Mevcut bilginin Yönetimi
|
9-Demokratik zihniyet ve Davranış
|
4-Araştırmaya dayalı problem çözme
|
10-Çevre bilinci ve doğayı koruma becerisi
|
5-Yenilik ve yaratıcılık
|
11-Sağlıklı yaşam bilinci ve becerisi
|
6-Takım çalışması
|
Sol sütundakiler
tamam da sağ taraftakiler nedir?
Ya
da nereden çıktı bunlar diyerek ilk etapta düşünebilirsiniz, evet, pek dile
getirilen ve alışık olduğumuz beceriler değil bunlar ama bilgi çağında dünya
insanı olabilmek ve küresel rekabet avantajını elde edebilmek için çok önemli
evrensel becerilerdir. İçinde bulunduğumuz çağa uygun olarak bu becerileri de
statik değil, dinamik olarak düşünmek ve sürekli değişime açık olduklarını
bilerek revize etmek gerekiyor.
Aslında
sağ sütundakilerin tamamını “Küresel
farkındalık” ana başlığı altında toplayabiliriz. Günümüzde hangi meslek
dalında olursanız olun rekabetin küresel olarak yaşandığı ve dünyanın küçük bir
pazar haline geldiği bir çağda sizin sadece yerel olarak en iyisi olmanızın
yeterli olmayacağını söylemeye gerek bile yok sanırım. Artık attığımız her
adımı ve aldığımız tüm kararların neticesini küresel olarak düşünmek
mecburiyetindeyiz. Bu nedenle de artık sağ sütundakiler hiç olmadığı kadar
önemli beceriler halini aldılar. Tüketicilerin doğaya ve kendi yaşantılarına
saygılı olan firmaları tercih ettiği ve ödüllendirdiği bir dünyada farklı dil
ve kültürlerle iletişim halinde bulunarak küresel standartlarda kaliteye sahip
ürün ve hizmet sunmak ve tüm bunları yaparken de bütün dünyanın yönetim şekli
olan demokratik zihniyete sahip olmamız gerekmektedir.
Kaynakça:
Trilling,
B. Ve Fadel, C. (2009). 21st century skills:learnnig for life in our times.
U.S.A: Jossey-Bass Yayını.
Özcan,
M. (2013). OKULDA ÜNİVERSİTE: Türkiye’de öğretmen eğitimini yeniden
yapılandırmak için bir model önerisi. İstanbul: TÜSİAD yayın no: TÜSİAD-T
/2013-12/543
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder